Giresun/Karadeniz’de Sel ve Taşkınların Önlenmesi Önerileri

Mevcut Durum

Doğu Karadeniz Havzası bir bütün olarak “sel, taşkın ve heyelanlar” ile karşı karşıyadır.

  • Küresel ısınma artmaktadır. Önceki yıllarda ortalama 19 °C olan haziran ayı deniz sıcaklığı son yıllarda 26 °C’ ye çıkmıştır.  Karadeniz Ege ve Akdeniz kadar sıcak olmaya başlamıştır.
  • Bu durum ani yağışları artırmaktadır. 22 Ağustos 2020 Cumartesi günü Giresun’un Dereli ilçesine metrekareye 137 kg yağış kaydedilmiştir.
  • Karadeniz’de seller ağırlıklı olarak yaz aylarında olmaktadır.
  • Yağışlar genelde üst havzalara düşmektedir. Selin kaynağı burasıdır. Ancak buralarda yağışları düzenleyici alt yapı hemen hemen hiç yoktur. Kaynağında kontrol edilemeyen yağış sel haline gelmektedir.
  • Kar yağışı azalmıştır. Bu durum yeraltı sularını, meraları, tarım alanlarını ve içme suyu kaynaklarını olumsuz etkilemektedir. Bölgede yaz aylarında içme suyu problemi ve kuraklık yaşamaktadır.
  • Çözümler genelde alt havzalarda, ilçe merkezleri ve sahillerde aranmaktadır. Halbuki problemin kaynağı üst havzada yeterli tedbir alınmamasıdır.

Çözüm Önerisi

  • COVIT-19’da en kolay ve etkili çözüm “maske, mesafe ve temizlik” olduğu gibi, sel ve taşkınlarda da en etkili çözüm “yağışı maskeleme-kontrol altına alma, serbest akışa geçiş mesafesini uzatma ve alt havzalarda/dere içlerinde temizlik” tir.
  • Yağışlar toprağa indiği yerde kontrol altına alınmalı ve uygun şekilde-küçük alanlarda depolanmalıdır. Bu sayede en etkili tedbir alınacağı gibi yer altı suları, üst meralar, biyolojik çeşitlilik de desteklenmiş olur.

Kurumsal Yapı ve Yetki

Meri mevzuata göre Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri, Büyükşehir Belediyeleri gibi birçok kurum görevli ve yetkilidir.

Ancak üst havzaların daha çok orman ve orman içi mera olması, diğer kurumların daha çok alt havzalarda çalışması ve mevcut tecrübesi ve teşkilat yapısı nedeniyle Orman Genel Müdürlüğü öne çıkmaktadır.

6831 Sayılı Orman Kanunun 58. Maddesi “… erozyon ve sel kontrolü, çığ ve heyelanların önlenmesi, ekosistemlerin korunup geliştirilmesi ve havzada yaşayan insanların hayat şartlarının iyileştirilmesi faaliyetleri, Çevre ve Orman Bakanlığının koordinatörlüğünde ilgili kuruluşlarla birlikte hazırlanan entegre projeler halinde uygulanır.” Hükmünü içermektedir.

4 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 334/d maddesine göre Orman Genel Müdürlüğü “Orman sınırları içinde veya orman sınırları dışında her türlü arazide; ağaçlandırma, erozyon kontrolü, ormanla ilgili mera ıslahı, çölleşme ile mücadele, sel ve çığ kontrolü çalışmalarını yürütmek, entegre havza projeleri yapmak ve uygulamak” ile yükümlüdür.

4 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 338/f Maddesine göre ise Orman Genel Müdürlüğü

  • Su havzalarında kaliteli ve azami miktarda su elde etmek, erozyonu önlemek, sel, çığ ve taşkınları kontrol altına almak, toprak, su ve bitki dengesini korumak amacıyla ilgili birimlerle işbirliği halinde ve katılımcı anlayış çerçevesinde hazırlanan entegre havza ıslahı ana planının gerektirdiği iş ve işlemleri yapmak veya yaptırmak,
  • Sellerin ve taşkınların kontrol altına alınması, heyelanların ve çığların önlenmesi amacıyla dere, çay ve ırmakların su toplama havzalarında erozyon kontrolü çalışmaları yapmak,
  • Orman içi, orman kenarı ve orman üst sınırı meralarda ıslah çalışmaları yapmak,
  • Dağlık alanlarda toprağın korunmasına, su kaynaklarının geliştirilmesine, orman ekosisteminin tesisine ve geliştirilmesine yönelik olarak erozyonla mücadele etmek ve gerekli çalışmaları yapmak,
  • Gerçek ve tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşlarının erozyon kontrolü çalışmalarını teşvik etmek ve desteklemek ile yetkili ve sorumludur.

Mevzuat ve kurumsal yapıya/kapasiteye bakıldığında alt havzalarda DSİ, üst havzalarda ise OGM görevli durumdadır. 

Bu konuda Orman Genel Müdürlüğünün Dünya Bankası, IFAD ve JICA gibi kurumların desteği ile uygulanan Anadolu Su Havzaları, Murat Nehri ve Çoruh Havzası Projeleri bulunmaktadır.  Ancak haliyle bunlar yeterli olmayıp, tüm ülkemizi ilmek ilmek işleyecek yeni projelere ihtiyaç duyulmaktadır. 

Karadeniz İçin Örnek Bir Proje: Bolaman Çayı Havzası Rehabilitasyon Projesi

Karadeniz Bölgesinin tüm problemlerini bir bütün olarak ele almak, mevzuatın ve arazinin gerektirdiği tüm çalışmaları bir model içinde çözebilmek için, Ordu Büyükşehir Belediyesinin talebi doğrultusunda, Tarım ve Orman Bakanlığı 2019 yılında “Bolaman Çayı Havzası Rehabilitasyon Projesi” çalışmalarına başlamıştır.

Fatsa’da denize dökülen Bolaman Çayı havzasında Ordu’ nun 12, Tokat’ ın 3 ilçesi yer almaktadır. Bu havzada da sık sık sel, taşkın ve heyelanlar görülmektedir. 2019 yılı Mayıs ayında Aybastı ilçesinde meydana gelen ve bir mahalleyi toptan göçüren heyelanı takiben Sayın Cumhurbaşkanımız gerekli her türlü tedbirin alınması talimatını vermiş, bu talimat çerçevesinde çalışmalar hızlandırılmıştır.

Orman Genel Müdürlüğü koordinasyonunda hazırlanmakta olan bu projede, Devlet Su İşleri, Karayolları ve Tarım Reformu Genel Müdürlüklerine bütçe ve program öngörülmüş,

  • İlgili tüm tarafların koordineli vaziyette çalışması,
  • Yağmur sularının üst havzalarda kontrol altına alınması, bu sayede meraların, yer altı sularının desteklenmesi,
  • Dere içlerinin rehabilite edilmesi, içme suyu   göletleri ve üst havzalarda ekosistem göletleri tesisi,
  • İlçe, köy ve orman yollarının ekosisteme zarar vermeyecek şekilde rehabilite edilmesi,
  •  Tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerin desteklenmesi hedeflenmiştir.

Proje kapsamında başta Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı/Hazine ve Maliye Bakanlığı/Tarım ve Orman Bakanlığı/Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm Bakanlıklar ve Belediyeler/Valilikler ile iş birliği yapılmaktadır.

Dünya Bankası Kredisi ile uygulanması planlanan Bolaman Projesi fizibilite çalışmaları için Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO) ile çalışılmaktadır.

Bundan Sonra Yapılabilecekler

Karadeniz’de sel ve taşkınların çözümü sahilde değil, üst havzalarda, yağışın toprağa ilk düştüğü yerde aranmalıdır. Üst havzalara-dağlara teras ve bentler, yayla ve meralara yüzlerce “ekosistem göleti” yapılmalıdır. Bu sayede yağmur suları kontrol altına alınmış, yer altı suları desteklenmiş, meralar ve biyolojik çeşitlilik güçlendirilmiş, halkımızın rekreasyon ihtiyacına/turizme de destek olunmuş olacaktır.  Gerek üst havzalardaki gerek köy ve ilçelerdeki dere içleri temizlenmeli ve ıslah edilmelidir.

İki yıldır hazırlıkları devam eden Bolaman Projesinin iyi bir örnek olabileceği değerlendirilmektedir.

Karadeniz’de hemen hemen her dere bağımsız şekilde denize ulaştığından, hepsinin farklı özellikleri bulunmakta ve hepsi için ayrı bir fizibilite çalışması gerekmektedir. Bolaman Havzasında uygulanan metodun benzerinin başta Giresun’un Dereli-Aksu Havzası olmak üzere tüm Karadeniz’de uygulanabileceği değerlendirilmektedir.

Memleketimiz için son derece acil olan bu konunun, Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğü ve liderliğinde, tüm taraflarca takibi gerekmektedir.

27.08.2020

İsmail BELEN

Orman Yüksek Mühendisi-Kamu Yönetimi Uzmanı

One Response to Giresun/Karadeniz’de Sel ve Taşkınların Önlenmesi Önerileri

Geleceğe GÖNDERiler

Geleceğin, kişilerin hayalleriyle ve yaptıklarıyla şekilleneceğinin farkındayız. Herhangi bir şeyi daha iyiye götüreceğine inandığınız bir düşünceniz mi var? Herhangi bir konuda yeni bir fikriniz mi var? “Buldum” dediğiniz bir şey mi icat ettiniz? Heyecanınızı yürekten paylaşıyoruz. “Geleceğe GÖNDERi”lerinizi bizimle paylaşın, destek olalım! Lütfen görüş ve önerilerinizi gonder.carfu@gmail.com eposta adresi ile bizimle paylaşın. Köşe Yazıları bölümünde yazı […]